Mevlana Celaleddin Rumi hoşgörü ve barışın sembolüdür. Yüzyıllarca süregelen bir hoşgörünün öncüsüdür ve din bilginidir.

Mevlana, islam ve gayri islam bütün insanlıkça beğenilmiş bir sanat adamıdır. Fikir ve kişi özgürlüğüne olağanüstü değer vermiş, insanı adeta kutsal bir varlık derecesine yükseltmiştir. Sonsuz derecede hoşgörülüdür. Büyük bir Türk şairi ve mutasavvıfı, bilgin ve fikir adamıdır.

MEVLANA’DAN ALTIN ÖĞÜTLERİNDEN BAZILARINI SİZ DEĞERLİ OKUYUCULARIM İÇİN BİR ARAYA GETİREREK VE İHTİYAÇIMIZ OLANLAR…

1. “Dört şey azizdir. Fakirlerin yüküne tahammül eden zengin, kanaat edip haline razı olan fakir, yaptıklarının ayıbından korkan günahkâr, günahlardan sakınan âlim.”

2. “Kör cehalet çirkefleştirir insanları! Suskunluğum asaletimdendir. Her lafa verecek bir cevabım var, lakin bir lafa bakarım laf mı diye. Bir de söyleyene bakarım adam mı diye…”

3. “Bir gül kadar güzel ol, ama dikeni kadar zalim olma. Birine öyle bir söz söyle ki ya yaşat ya da öldür, ama asla yaralı bırakma!”

4. “Kısmet etmiş ise Mevla: El getirir, yel getirir, sel getirir… Kısmet etmez ise Mevla: El götürür, yel götürür, sel götürür…”

5. “Nasibinde varsa alırsın karıncadan bile ders. Nasibinde yoksa bütün cihan önüne serilse sana ters.”

6. “Anladım ki insanlar susanı korkak, görmezden geleni aptal, affetmeyi bileni çantada keklik sanıyorlar. Oysaki biz istediğimiz kadar hayatımızdalar. Göz yumduğumuz kadar dürüstler ve sustuğumuz kadar insanlar…”

7. “Kalp midir insana sev diyen, yoksa yalnızlık mıdır körükleyen? Sahi nedir sevmek; bir muma ateş olmak mı, yoksa yanan ateşe dokunmak mı?”

8. “Kadın bilmeyene nefs, bilene nefestir.”

9. “Eğer Allah seni bana yazmışsa, benden kaçışın yok. Lakin kader seni benden almışsa, ağlamaya lüzum yok.”

10. “Ey insan! Kafdağı kadar yüksek olsan da kefene sığacak kadar küçüksün. Unutma! Her şeyin bir hesabı var, üzdüğün kadar üzülürsün!”

11. Yedi öğüdü:

1. Cömertlik ve yardım etmede akarsu gibi ol.

2. Şefkat ve merhamette güneş gibi ol.

3. Başkalarının kusurunu örtmede gece gibi ol.

4. Hiddet ve asabiyette ölü gibi ol.

5. Tevazu ve alçak gönüllülükte toprak gibi ol.

6. Hoşgörülükte deniz gibi ol.

7. Ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol.

12. “Cebi zengin fakat ruhu fakir olan insanın hali çok rezil! Çünkü o her şeyin fiyatını bilir, değerini değil.”

13. “Sopayla kilime vuranın gayesi, kilimi dövmek değil, tozunu almaktır. Allah sana sıkıntı vermekle tozunu, kirini alır. Niye kederlenirsin?”

14. “İlim üç şeydir: Zikreden dil, şükreden kalp, sabreden beden.”

15. “Hak yolunda ilerlemek yürek işidir, akıl işi değil. Kılavuzun daima yüreğin olsun, omzunun üstündeki kafan değil. Nefsini bilenlerden ol silenlerden değil!”

16. “Bazen uzaklaşmak gerekir, yakınlaşmak için… Bazen hatırlamak gerekir, hatırlanmak için… Bazen ağlamak gerekir, açılmak için… Bazen anmak gerekir, anılmak için… Bazen de susmak gerekir, duymak için. “

17.Allah der ki: “Kimi benden çok seversen, onu senden alırım.” ve ekler, “Onsuz yaşayamam deme, seni onsuz da yaşatırım.” ve mevsim geçer, gölge veren ağaçların dalları kurur, sabır taşar, canından saydığın yar bile bir gün el olur, aklın şaşar, dostun düşmana dönüşür, düşman kalkar dost olur, öyle garip bir dünya… Olmaz dediğin ne varsa hepsi olur. Düşmem dersin düşersin, şaşmam dersin şaşarsın. En garibi de budur ya. Öldüm der durur, yine de yaşarsın…

18. “Hayatta olabileceğiniz en güzel yer, bir duanın içinde yer almaktır.”

19. “Sen de bilirsin ki elde ettiğin şey, yaptığının karşılığıdır. Yoksa adil olan Allah’ın takdiri, insana yaptığına uygun olmayan cezayı nasıl olur da verir? Suçu kendinde bul! Çünkü o tohumu sen kendin ektin.”

20. “Kader hayatımızın önceden çizilmiş olması demek değildir. Bu sebepten, ‘ne yapalım, kaderimiz böyle’ deyip boyun bükmek cehalet göstergesidir. Kader yolun tamamını değil, sadece yol ayrımlarını verir. Güzergâh bellidir ama tüm dönemeç ve sapaklar yolcuya aittir. Öyleyse ne hayatının hâkimisin, ne de hayat karşısında çaresizsin.”

“-Hz. Mevlana aşkla, sevgiyle, dostlukla birlikte mücadelenin, umudun ve zorlukların üstüne gitmenin de sembolüdür. Bugün İslam dünyası büyük bir ıstırap içerisindeyken Hz. Mevlana’nın döneminde olduğu gibi İslam medeniyetinin büyük şehirleri yakılıp yıkılırken biz Şeb-i Arus’ta Hz. Mevlana’nın deva olan sesine her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyuyoruz. Rabbimiz o sesten bizi uzak tutmasın. Mevlana’yı vefatının, O’nun ifadesiyle vuslatı bir kez daha rahmet, minnet ve saygıyla anıyorum. Vuslat herhangi bir kavram değildir. Aslında vuslat bize varlığımızı, kimliğimizi, mevcudiyetimizi ve bütün bu sınırların ötesinde ilahi buluşmaya hazırlığımızı hatırlatıyor. Nihayette hepimiz bir Şeb-i Arus yaşayacağız, vuslata ulaşacağız. Önemli olan o vuslata nasıl ulaştığımız. Vuslat gecemizin, Şeb-i Arus’un hayırlı olmasını diliyorum” dedi.

İstifadenize ve Ferasetinize Bırakıyorum.

Selam Dua Ahde Vefa ve İnfak İle

Dua Zincirlerinde Buluşmak Niyetiyle