Dr. Beyaz, Sanko Üniversitesi tarafından düzenlenen SANKONUK Programı kapsamında Şehitkamil Kültür ve Kongre Merkezi gerçekleştirilen konferansta, “Kansere Etki Eden Faktörler: Gerçekler ve Yalanlar” konusunu anlattı.

Kanserin yıllardır insan sağlığını tehdit eden hastalıkların başında geldiğini belirten Dr. Beyaz, “Çok karmaşık bir hastalık olarak kanser, dokuların içinde belli kurallara göre bölünen ve farklılaşan hücrelerin kontrolsüz bir şekilde bölünerek dokunun işlevini kaybetmesine ve dokunun oluşturduğu organda hasara neden olur” dedi.

Şu ana kadar insanda tanımlanan 200’un üzerinde farklı kanser turu bulunduğuna işaret eden Dr. Beyaz, bir dokuda başlayan kanserin zamanla farklı özellikler kazanarak farklı doku ve organlara yayıldığını ve hastanın temel yaşamsal işlevlerini tehdit ettiğine vurgu yaptı.

KANSERİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER

Son yıllarda bilim dünyasında yankı uyandıran araştırmalar kanser oluşumuna ve seyrine etki eden hücresel ve moleküler mekanizmaları ortaya koyma konusunda önemli ilerlemeler kaydetti. Kansere etki eden faktörler ile ilgili yaptığımız bilimsel çalışmalardan örnekler vererek, kanserin hücresel ve moleküler düzeyde doğru bir şekilde anlaşılmasına katkı sağlamayı amaçlıyoruz.

Bu çalışmaların sonuçları önemli bir umut ışığı olsa da doğrudan hastalara uygulanması için daha çok zamana ve hem temel bilimlerde hem de klinikte ilave çalışmalara ihtiyaç var. Bu noktada hem ülkemizde hem de dünyada bilimsel araştırmalara verilen desteğin, bu hastalıklardan mustarip insanların tedavisi için ne kadar önemli olduğunun altını çizmek isterim.”

KÖK HÜCRE VE KANSER İLİŞKİSİ

Yakın zamanda yapılan çalışmaların, kök hücrelerin uğradığı genetik değişikliklerin kansere yol açan temel etkenlerin başında geldiğini anımsatan Dr. Beyaz, “Bu değişikliklerin neticesinde farklı bir kimlik kazanan kök hücrelerin veya diğer bir deyimle kanser başlatıcı hücrelerin tanımlanması kanser teşhisi için büyük bir umut vaat etmektedir” ifadelerine yer verdi.

BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ VE KANSER İLİŞKİSİ

Bağışıklık sisteminin bünyeyi zararlı etkenlerden koruyan vücudun savunma sistemi olduğuna dikkat çeken Dr. Beyaz, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu zararlı etkenler bulaşıcı hastalıklara sebep olan mikroplar olabileceği gibi aynı zamanda doku hasarı yaratan ve kontrolsüz büyüyen kanser hücreleri de olabilir. Normal şartlarda, sağlıklı bir insanda bağışıklık sistemi hücreleri kontrolsüz bir şekilde bölünen ve doku hasarına neden olan hücreleri algılayıp yok edebilmektedir. Ancak, son yıllarda yapılan çalışmalar, kanser hücrelerinin uğradığı genetik değişiklikler sonucunda bağışıklık sisteminden kaçabildiğini ve bağışıklık sisteminin kanser ile savaşmasını engelleyebildiğini gösterdi.

Bu çalışmaların ışığında, su anda kanser hastalarında bağışıklık sistemini aktif hale getirecek tedavi yöntemleri geliştirilmektedir. Henüz ilk aşamalarında olan bu çalışmalar bazı kanser türlerinde (melanoma) oldukça olumlu sonuçlar verse de diğer kanser türlerinde bağışıklık sistemi yoluyla kanser tedavisi için yeni çalışmalara ihtiyaç duyulmaktadır.”

BESLENME, METABOLİZMA VE KANSER İLİŞKİSİ

Beslenme, metabolizma ve kanser arasındaki ilişkinin yakın zamandaki bilimsel çalışmaların ışığında çok sağlam bir temele oturduğunu anlatan Dr. Beyaz, şunları kaydetti:

“Bu çalışmalarda, kanser hücrelerin kontrolsüz çoğalmaları surecinde özel olarak bağımlı oldukları besinler ve bu besinlerin kansere has metabolizmasında rol oynayan faktörler belirlenmiştir. Şu anda, kanser metabolizmasını hedef alan tedavi yöntemlerine yönelik çalışmalar bilim dünyasında büyük yankı uyandırmaktadır.”

YENİ TEKNOLOJİLER VE KANSER

“Kansere sebep olan en önemli etkenlerin başında genetik değişiklikler gelmektedir ve bu genetik değişiklikler aynı kanser türünde bile hastadan hastaya büyük farklılık göstermektedir” diyen Dr. Beyaz, bu nedenle, son yıllarda hastaya özel kanser teşhis ve tedavisi için yeni teknolojilerin geliştirildiğini anımsattı.

DNA dizi analizi teknolojisindeki gelişmelerin, kanser hastasına özel genetik değişikliklerin anlaşılmasına ve daha akıllı tedavi yöntemlerinin geliştirilmesine vesile olacağını vurgulayan Dr. Beyaz, sözlerini şöyle tamamladı:

“Bunun dışında, yakın zamanda yapılan çalışmalar kanser hücrelerinin çok heterojen bir yapıya sahip olduğunu gösterdi. Bu yüzden, kanserin tek hücre düzeyinde çalışılmasına olanak tanıyan yeni teknolojiler, kanseri hem daha iyi anlamamıza, hem de onu yenmek için yeni yöntemler geliştirmemize yardımcı olacaktır.

Kanser büyük bir yapboz ve bu yapbozu çözmek için tek bir mucizevi yoldan ziyade, değindiğim bilimsel araştırmaların ışığında, bu yapbozun birden fazla parçasını ele alan birleştirici yaklaşımlar kanserin teşhis ve tedavisinde çok başarılı sonuçlar vermektedir.

Bu alanda çalışan bilim insanları olarak kansere karşı savaşlarında bütün kanser hastalarının yanındayız ve yılmadan, azimle çalışmalarımıza devam edeceğiz. Onlardan da isteğimiz; yılmadan, azimle ve umutlarını ne olursa olsun kaybetmeden savaşsınlar. Sadece kazanmak için değil, aynı zamanda vazgeçmemiş olmak için.”

Sunumunun ardından katılıcıların sorularını yanıtlayan Dr. Semir Beyaz’a SANKO Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Biyokimya Anabilim Dalı ve Sağlık Bilimleri Enstitüsü Moleküler Tıp Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İlker Saygılı armağan takdim etti.

Editör: TE Bilişim