ASLINDA bu yazının konusu, belediyeci bir arkadaşımızın merak edip bana, “Dulkadiroğlu Belediye Başkanı Necati Okay, 2019’da tekrar aday gösterilir mi, gösterilmez mi?” diye sormasıyla aklımıza geldi.

Yıl 2017 ama arkadaş 2019’u soruyor bana…

Belli ki bir siyaset dehası merhum Süleyman Demirel’in, “siyasette 24 saat çok uzun bir zamandır”sözünü hiç duymamış!

Aslında genel olarak siyaset böyle ama Maraş siyaseti de daha bir farklı ve şu sıralar adeta “çok bilinmeyenli denklem” gibi…

“Sen” dedim, “çok bilinmeyenli denklemi bilir misin?”diye sordum, onu da bilmiyormuş…

Şöyle tarif ettim: “Birden fazla bilinmeyeni olan denklem. x, y, z’nin cirit attığı, birini buldun mu diğerlerinin de çorap söküğü gibi geldiği rivayet edilen şey. Lakin birini bulamadın mı yandın demektir…”

İlk baştakine değil, son cümleye takıldı: “O birini bulamazsak sonuna kadar bir öngörüde bulunamayız o zaman…” dedi.

Önce bulunması gereken o “bir”i bulmak lazım “evet” dedim…

Yani?

Yanisi şu: “Necati Okay’ın tekrar aday gösterilip gösterilmeyeceği, önce Büyükşehir Belediye Başkanı Fatih Mehmet Erkoç’un devam edip etmeyeceği ile birinci dereceden alakalıdır…”

Bulduk mu şimdi o birini?

Daha anlaşılır ikinci yani?

Necati Okay’ın devam edip etmeyeceği Fatih Mehmet Erkoç’la birinci dereceden ilişkilidir!

Peki Erkoç 2019’da devam eder mi?

Bunun da cevabını tek bir Allahın kulu verebilir, o da Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’dır…

Nokta…

 

JOBS’TAN ZUCKBERG’E, ORADAN TAYLAN HOCAYA!

ONU ilk olarak birkaç yıl önce bir işadamının fabrikasını ziyaretimde görmüştüm. Adı, Abdullah Taylan… Takkeli, cüppeli, sırma sakallı ve tahmin ediyorum aslında yaşı fazla olmasa da fiziki görünümünden dolayı dede gibi, güleç yüzlü, doğulu aksanıyla konuşan bir cemaat (veya tarikat her neyse) lideri. Şunu özellikle belirteyim, öyle itici bir görüntüsü yoktu, aksine sempatik tavırları vardı.

Özel Kalem Müdürü, bana da telefon numarasını vermişti. Alman malı lüks, siyah Volkswagen marka bir makam aracı var ama çoğunlukla makam yerine ön koltuğa oturmayı tercih ediyordu. Özel Kalem Müdürü arkadaş Steve Jobs’ın, şirket kurucusu olduğu İphone (Apple) telefon kullanıyordu.

Sonra sosyal medyadan takibe başladım. Hesapları bizzat kendi mi yönetiyor bilmiyorum ama hemen herkesin paylaşımına bir güzel yorum yapmayı da ihmal etmiyor, bir İslami cemaat önderi olarak, Mark Zuckberg’in Facebook sayfasını da çok etkin kullanıyor. (oğlu Raşid Taylan adına açılan hesapta)

Tabi bunlar olumsuz bir eleştiri değil, aksine islami argümanları harfiyen uygulayan biri olarak sahibi veya menşei Yahudi ya da Hristiyan demeden, kompleks yapmadan modern teknolojinin nimetlerini kullanıyor.

Şimdilerde başta belediyeler olmak üzere Kahramanmaraş işdünyasının da destekleriyle muhteşem bir külliye inşaatı ile uğraşıyorlar.

Şimdi buraya kadar olan bölüm işin biraz daha biyografik tarafı…

 

ASLINDA KÜLLİYEYE GİDESİM VAR DA!

BENİM asıl merak ettiğim taraf, Kahramanmaraş’ta milletvekillerinden belediye başkanlarına kadar, bürokrasiden işdünyasına kadar çok kişi gidip dizinin dibine oturuyor ve duasını aldıklarını söylüyorlar.

Peki, neden akın akın bu hocanın duasını almaya gidiyorlar?

Eleştirdiğim sanılmasın, bilmek istiyorum ve bir hikmeti varsa bende feyz alayım diyorum.

Tamamen safiyane duygularla merak ettiklerim şunlar:

- Bu hocaefendi Kahramanmaraş’a ne zaman, nereden geldi?

- Arkasında çok büyük bir oy kitlesi falan var da o nedenle mi politikacılar sürekli duasını almaya gidiyorlar?

- Mesela din adamı olarak Sarayaltı Camii imamı Hacı Ali Günebakan’dan veya Maraş Müftüsü Celal Sürgeç’ten daha mı çok fazla din bilgisine sahip?

- Büyük bir tarikatın Maraş’ta görevlendirilmiş üst düzey din bilgini midir?

 

ESPRİ DİPNOTU: Aslında bu soruların yanıtını yanına, Külliyeye gidip alasım varda işte ben öyle bağdaş kurarak oturamam, gidenler zikir çekiyor veya islami jargonda bir şeyler yapıyorlarsa ben bunları da bilmem, o nedenle hocaefendi n’oolur yanıtı yazılı veya sözlü gönder. (Tabi yanıt verme lüzumu hissederse)

 

YATACAK YERİ YOK:

ÜMMET VE HAYVANLAR

Kur’an-ı Kerim’de “Yeryüzünde yürüyen hayvanlar ve iki kanadıyla uçan kuşlardan ne varsa, hepsi ancak sizin gibi ümmettir. Biz o kitapta hiçbir şeyi eksik bırakmadık. Nihayet (hepsi) toplanıp Rablerinin huzuruna getirilecektir.” diyor. Buna rağmen sokaktaki hayvanlar için kılını kıpırdatmayan sözde Müslümanlar! Gerçekten yatacak yeriniz yok!

 

YATACAK YERİ ÇOK:

ÇİÇEK ÇOCUKLAR VE DOWN

Adına genel olarak Down Sendromlu çocuklar dedikleri, benim ise “Çiçek Çocuklar” dediğim ve Allahın bizlere hediyesi olduğuna inandığım çocukların için kurulan bir STK var: Dernek Kahramanmaraş Down Sendromu… Derneğin başta başkanı olan Zeynep Yerhan Hanım olmak bütün yöneticileri öylesine özverili çalışmalar yapıyor ki, sosyal medyada her etkinlik haberinde hepsine dua ediyorum… Allah sizlerden razı olsun…

 

Maraş Pusula Haber - www.maraspusula.com / Yazar Yener Atlı