Hakan Güneş, 1998 yılının Temmuz ayında acemi birliğinin bulunduğu Sivas'ta kalp yetmezliği sonucu hayatını kaybetti. Cenazesi Türk bayrağına sarılarak Afşin’e getirilen Hakan Güneş için resmi tören düzenlendi ve aileye çocuklarının şehit olduğu söylendi. Ancak aradan geçen 20 yıl sonunda çocuklarının şehit sayılmadığını öğrenen Güneş ailesi, Milli Savunma Bakanlığı, Genelkurmay Başkanlığı, Kara Kuvvetleri Komutanlığı, Askeri Yüksek İdari Mahkemesi ve SGK’ya başvurdu. Dilekçeleri reddedilince son olarak Ankara 10. İdare Mahkemesine başvurdu. Yürürlüğe giren yasada yer alan yeni 'şehitlik' düzenlemesiyle, Hakan Güneş'in durumu yeniden değerlendirmeye alındı. 

Yıllar sonra tekrar umutlanan aileye müjde geçen hafta verildi. Hakan Güneş'in "şehit" sayıldığı aileye bildirildi. Anne Türkan Güneş, "1998 yılında oğlumu askere gönderdim. Orada eğitim sırasında kalp yetmezliği nedeniyle şehit olduğunu söylediler ve cenazesini Türk bayrağına sarılı bir şekilde Afşin’e getirdiler. Burada askeri tören düzenlediler ve bana oğlumun şehit olduğunu söylediler. Aradan yıllar geçtikten sonra oğlumun şehit sayılmadığını öğrendim. Oğlumun şehit sayılması için Savunma Bakanlığı, Genelkurmay Başkanlığı ve Kara Kuvvetleri Komutanlığına dilekçeler yazdım. Ancak olumlu yanıt bulamadım. Daha sonra hukuk mücadelesine başladık. Çok şükür ki geçen hafta mahkememiz sonuçlandı ve oğlum şehit sayıldı. Hiçbir maddi beklenti içerisinde olmadım. Vatanı beklemesi için askere gönderdiğim oğlumun şehit sayılmasını istedim. Çok şükür artık bir şehit annesiyim" diye konuştu. 

Şehit Hakan Güneş’in kardeşi Mustafa Güneş ise, “Abim askerde kalp krizi geçirmiş ve hayatını kaybetmiş. Afşin’de askeri tören düzenlediler. Abim şehit sayıldığı için beni askere almadılar. Ancak daha sonra öğrendik ki abim şehit değilmiş. Yıllar süren hukuk mücadelesinin ardından artık abim şehit. Devletimizden Allah razı olsun” dedi. 

Editör: TE Bilişim