Maraş'ın tarih sayfalarına yazdığı baki destanın 98'inci Şubat'ı.

Ve her 12 Şubat'ta yeniden yaşanır, yeniden yaşatılır bu destan,

Her 12 Şubat'ta yeniden dirilir, yeniden diriltir bu zaferin nameleri...

Her 12 Şubat'ta yeniden kırar Sütçü İmamlar, namusa uzanan kahpe elleri

Her 12 Şubat'ta yeniden çağırır şehadete Rıdvan Hoca, Ali Sezai Efendi.

Yeniden koşar şehadete Senem Ayşesi, Mıllış Nurisi, Aslanbeyi.

Her 12 Şubat'ta yeniden kucaklar şühedanın cennet mekân ruhları Maraşlı edeleri.

Her 12 Şubat'ta yeniden işitilir semada al bayrağın kanat sesleri

Abdal Halil yeniden vurur davulun bağrına, deli poyraz nazında hatırlatır din bahsini.

Her 12 Şubat'ta yeniden filiz verir memleketin bağına ekilmiş ekilen vatan aşkına.

Yeniden fidan olur, çınar olur Anadolu’nun toprağına şehadetin, cesaretin, yiğitliğin, edeliğin tohumları,

Her 12 Şubat'ta bayram olur yakılan ağıtlar.

Matemler düğün olur, dernek olur buruk duvaklar sarılır başlara, bellere yeniden.

Her 12 Şubat'ta yeniden yakılır koçlara, kuzulara kınalar.

Yeniden yaşanmasın matemler, ağlamasın gelinler analar.

Her 12 Şubat'ta yeniden edeple haykırır Maraş’ın aslanları: "MARAŞLI OLMAK EDEPLİ OLMAKTIR!" ve yeniden tefekkür eder tarihin hafızasındaki yitik yılları.

Her 12 Şubat'ta yeniden ant içer Allah adına, Peygamber adına, Kuran adına, yüreğinde kös vuran yiğitleri, edeleri, anaları, bacıları, layık olmak için ecdadına,

Her 12 Şubat'ta sonsuzlukta dirilmiş kar beyaza bürünmüş bin atlı neferlerin duaları, Uzunoluk’ta, Kaledibi’nde yeniden işitilir istiklale çağıran ezan sesleri.

“İstiklal Madalyası” ve kahramanlık nişanı, her Maraşlının yüreğinde,  kurşunla mıhlanmış, şehit kanıyla boyanmıştır.

Kahramanmaraşlının elinden “yar düşer, gül düşer, bayrak asla düşmez!”

Ve dünya bilsin ki; "Maraş bize mezar olmadan düşmana gülzâr olamaz".

Ve alem bilsin ki; “Vatan bize mezar olmadan düşmana gülzar olamaz”